Fizyoterapi

Fizyoterapi nedir?

Fizyoterapi ve rehabilitasyon eski zamanlardan beri en sık kullanılan tedavi yöntemi olmuştur. Çeşitli hastalıklar ve sakatlıklara bağlı olarak bireylerde gelişen fonksiyon bozukluklarında temel tedavi yöntemlerinden biri olarak uygulanır. Hipokrat yaralanmalara bağlı işlev bozukluklarında masaj teknikleri kullanarak iyileştirme sağlamayı hedeflemiştir.

Fizyoterapi, Dünya Fizik Tedavi Konfederasyonu'na göre bireylerin yaşam süreleri boyunca maksimum hareket kabiliyetlerini korumak, geliştirmek ve yenilemekten sorumlu sağlık bilim alanı olarak tanımlanmaktadır. İnsanların kuvvet, hareket ve genel iyilik hallerinin korunması, maksimum hale getirilmesi ya da yenilenmesinde yardımcı olan bir sağlık bilimidir. Fizyoterapi ve fiziksel terapi aynı anlama gelen kelimelerdir. Fiziksel yöntemler kullanılarak hareket kabiliyetini iyileştirmek, düzeltmek amaçlanmaktadır. 

Fizyoterapi kimler tarafından uygulanır?

Fizyoterapi fizyoterapistler tarafından uygulanır. Fizyoterapistler, 4 yıllık Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'nden lisans diploması alarak fizyoterapist olarak çalışmaya hak kazanırlar. Halk arasında sıklıkla kafa karıştırıcı durumlardan biri olarak ortaya çıkan şey; Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları ile fizyoterapistler arasındaki farktır. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanlığı bir tıbbi bilim dalıdır. Bu kişiler öncelikle 6 sene tıp eğitimi görmekte daha sonra tıp alanında Uzmanlık Sınavı (TUS)'u kazanarak 5 sene ihtisas yapmak suretiyle Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı olmaya hak kazanmaktadırlar. Basitçe özetleyecek olursak; Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanları hastaları değerlendirip, hangi tedavi yöntemine ihtiyaç olduğunu, fizyoterapi uygulanacaksa hangi fizyoterapi yönteminin uygulanacağına karar verir, fizyoterapistler de bu yöntemleri uygulamaktan sorumludur. 

Fizyoterapi ne iş yapar?

Nörolojik, nöroşirujikal, ortopedik, romatolojik, kas veya iskelet sistemini ilgilendiren bir hastalığa sahip olan bireylerin hareket kabiliyetlerinin iyileştirilmesinde, ağrının azaltılmasında hayatlarının bir döneminde muhakkak fizyoterapiye ihtiyaç gelişir. 

Tam felç geçiren vücudunun belli bir bölgesini hiç bir şekilde hareket ettiremeyen hastaların eklemlerinde kontraktür gelişmesini engellemek için pasif egzersizler, kısmi felç geçiren hastaların kaybettikleri hareket gücünü tekrar kazanabilmeleri için aktif egzersizler fizyoterapistler tarafından yaptırılır.

Omurilik yaralanmalarına bağlı felç durumlarında, omurilik tümörleri ya da sinir sistemini tutan hastalıklara bağlı gelişen ağrıyı sağaltabilme ya da gelişen kuvvet kaybını düzeltmede,

Spor yaralanmalarına bağlı olarak gelişen eklem, kas zedelenmeleri, kırık veya direk yaralanmaların tedavisi sonrasında kas veya eklem hareketlerinin rehabilitasyonunda,

Romatoid artrit, ankilozan spondilit, osteoporoz, dejeneratif eklem hastalığı gibi romatolojik hastalıklara sahip hastaların ağrı sağaltımında,

Günümüzde strese bağlı olarak oldukça yaygın görülen özellikle kadınlarda ortaya çıkan fibromiyalji ve miyofasiyal ağrı sendromuna bağlı gelişen ağrı, hareket kısıtlılıklarının giderilmesinde  ve dolayısıyla hastaların hayat kalitelerinin arttırılmasında,

Bel ve boyun fıtığına sahip hastaların ağrı tedavisinde, operasyon sonrasında günlük aktivitelere daha hızlı bir şekilde dönülmesi için rehabilitasyonda, fıtığa bağlı uzuvlarda kuvvet kaybı gelişen hastalarda kuvvet kaybının düzeltilmesinde,

Boyun kaslarındaki ağrılardan kaynaklı baş ağrıları tedavisinde, akut kas spasmlarına bağlı ağrıların sağaltımında,

Ellerde uyuşmalarla seyreden karpal tünel sendromunun cerrahi harici tedavisinde,

Alçı ile iyileştirilen kırık ve çıkıkların sonrasında ortaya çıkan eklem hareket açıklığının tekrar kazanılmasında, uzuvların ve eklemlerin eski normal fonksiyonlarının kazanılması için

Ortopedik ameliyatlar sonrasında gelişebilecek sinir hasarlarına bağlı olarak gelişebilecek hareket bozukluklarının tedavisinde,

çeşitli fizyoterapi yöntemleri kullanılır. Bu hastaların öncelikli olarak Fizik Tedavi Uzmanları tarafından değerlendirilmesi, gerekli ve uygun olan fizyoterapi yöntemlerinin ve hastanın kaç seans fizyoterapiye ihtiyacı olduğunun belirlenmesi gereklidir. Belirlenen yöntemler hastalara fizyoterapistler tarafından uygulanır. 

Fizyoterapide Kullanılan Bazı Teknikler

Graston Tekniği

Graston Tekniği, paslanmaz çelik alet destekli yumuşak doku mobilizasyonu olarak bilinen bir manuel tedavi şeklidir. Graston masajı, vücudun farklı bölgeleri için özel olarak tasarlanmış titanyum kaplı metal çubuklar kullanılarak yapılır. Tekniğin amacı skar (yapışık) dokuları açarak ve dolaşımı artırarak yumuşak doku mobilizasyonunu sağlamaktır. Bu teknik özellikle fasyanın mobilitesini (hareketliliği) arttırmak, kas, tendon ve yumuşak dokuda meydana gelen yaralanmaları tedavi etmek için  tercih edilir. Graston tekniği fizyoterapistler tarafından sıklıkla tercih edilmektedir.

Graston Tekniği’ni manuel tedavinin daha derin, daha yoğun bir çeşididir. Özel olarak eğitilmiş klinisyenler özel olarak tasarlanmış Graston aletlerini kasın gergin noktasını  veya kısıtlamaları bulmak ve hareketliliği ve işlevi yeniden sağlamak için bu dokuyu tedavi etmek çin araçları kullanırlar.

Graston Tekniğinin Uygulanışı

Uygulama yapılacak yumuşak doku üzerine krem sürülerek kayganlık elde edilir. Daha sonra özel graston aletleri ile doku üzerine özel teknik ve açılarla masaj yapılır. Masaj yapılan yumuşak dokuda mikro travma oluşur. Kanlanma ve dolaşım artar. Bu sayede dokunun iyileşme süreci başlatılır. Uygulama diğer manuel terapi yöntemleri ve egzersizlerle desteklenir.

Yapılan araştırmalarda, Graston tekniğinin ilk seanstan itibaren kas ve fasyadaki yapışıklıkları giderdiği, ağrıları azalttığı ve eklem hareket açıklığını arttırdığı tespit edilmiştir.

Graston Tekniğinin Kullanım Amaçları

  • Uygulanan bölgede kan dolaşımı artar, iyileşme hızlanır.
  • Yaralanma sonrası oluşan bölgesel ödemi dağıtmada etkilidir.
  • Kas ve tendonlar sağlıklı ve doğal yapısına kavuşur.
  • Yumuşak dokuda oluşan yapışıklıklar (skar doku) çözülür.
  • Post-op cerrahi sonucu oluşan kas kısalıklarını giderir.
  • Yaralanma sonucu oluşan limitlenmiş kas hareketlerinin eski fonksiyonuna dönmesini sağlar.
  • Fonksiyonel aktiviteyi limitleyen kas kısalıklarını minimuma indirip kas kontraksiyonunu maksimuma çevirir.
  • Sporcularda oluşan kas kısalıklarını hızlı bir şekilde onarır, normal açısına ulaşmasını sağlar.

Skoliopilates

Skolyoz omurgaya  arkadan bakıldığında normalde düz bir hatta yerleşmesi gereken omurga kemik hattının sağa veya sola doğru eğriliği olarak tanımlanır. Skolyoz sadece tek boyutlu bir açısal deformasyon olmayıp vücudu önden ve yandan yani üç boyutta etkileyen bir kemiksel ve yapısal bozulmadır.Skolyoz bir çok sebeple farklı dönemlerde görülebilir.Doğuştan,gelişmekte olan çocuk ve ergenlerde ,yetişkin ve yaşlı bireylerde; belli bir rahatsızlığa bağlı,duruş bozuklukları ya da nedeni belli olmayan şekilde gelişebilir.

Pilates, Joseph Pilates tarafından kasları güçlendirmek, esnekliği arttırmak ve vücudun genel sağlığını iyileştirmek amacıyla geliştirilmiş bir egzersiz sistemidir.Egzersizler minder üzerinde ya da özel olarak dizayn edilmiş aletlerle yapılır. Pilates sistemi vücudun her bölümünü çalıştırmaya yönelik farklı aktivitelere uygun egzersizler içerir.

Skolioplates  ise skolyozun tedavisinde pilatesi kullanarak tedavinin etkinliği arttıran bir egzersiz yaklaşımıdır. Pilates ile kazanılan esneklik, duruşsal fakındalık, kuvvet ve dayanıklılığı skolyozlu birey için kişiye özel olarak uygulanan program ile avantaja çevirip tedavide fayda sağlamak amaçlanmaktadır.

Ağrı tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Kinesio tape ilk olarak Japonya’da geliştirilmiş olup özel bir iplikle üretilen özel bir dokuya sahiptir. Hareket sisteminin bazı ağrılı durumlarında bu özel bantların eğitim almış fizyoterapistler tarafından, eklem veya doku istenilen pozisyona getirilerek yapıştırılmasıdır.

Vücudun birçok bölgesine uygulanabilir. Diğer eklem ağrılarında olduğu kadar bel, boyun ve sırt ağrılarında da etkili olabilir. Ortopedik hastalarda, nörolojik sorunu olanlarda ve cerrahi sonrası hastalarda da uygulanabilmektedir.Cilt yukarı doğru kaldırılıp cilt ve kaslar arasında bir boşluk oluşturmak ve basıncı hafifleterek etkili olmaktadır.

Kinesio Tape Tekniği

Kinesio bant hafif, yapışkan, elastik özelliğe sahip olması ve derinin özelliklerini taşıması nedeniyle diğer bantlardan farklıdır. Hiçbir kimyasal madde içermez. Alerji riski çok azdır. Uygulanan kişide 72 saat kalabilir. Deri ile bütünleşerek deri altındaki yapıları desteklemektedir. Gözenekli yapısı nedeniyle cildin havalanmasını da sağlamaktadır. Hiçbir şekilde kişinin hareketini engellememektedir.

Çocuklar ve ileri yaş hastaları dahil tüm yaş gruplarında güvenle kullanılabilir.

Omuz, diz, dirsek ve topuk-ayak tabanı problemlerinde sıkça kullanılır.

Bandajlamanın etkili olduğu durumlar

  • Kaslara destek olur.
  • Zayıflamış kaslarda kas kontraksiyonlarını arttırır.
  • Kas yoğunluğunu azaltır.
  • Kasların aşırı kasılmasını ve gerilmesini azaltır.
  • Kas krampını ve sakatlanmasını azaltır.
  • ROM’u arttırır ve ağrıyı azaltır.
  • Vücut sıvılarının akımında etkilidir.
  • Kan ve lenf dolaşımını arttırır.
  • Dokulardaki kimyasal atıkları azaltır.
  • Enflamasyonu azaltır.
  • Analjezik endojenleri aktive eder.
  • Eklem problemlerinin düzeltilmesinde etkilidir.

Manuel Terapi

Manuel terapi teknikleri eklemlere ve ilişkide bulunan yumuşak dokularına yapılan ve el becerileri gerektiren pasif hareketlerdir. Farklı hız ve genlikler ile uygulanır. En basit tanımıyla elle tedavi anlamına gelir. Sadece el ile hiçbir yardımcı cihaz, ilaç ve cerrahi yöntem kullanmadan uygulanır.

 Manuel terapi, ülkemizde henüz yeni bir tedavi olsa da, geçmişi Hipokrat’a kadar dayanmaktadır ve modern tıpta da yerini çoktan almıştır. Yaklaşık bir asırdır ABD ve Avrupa ülkelerinde fakülteleri kurulmuş bir bilim dalıdır. Ülkemizde ise, manuel terapi eğitimi almış fizyoterapistler tarafından tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olarak, diğer fizik tedavi metotlarıyla da bütünleştirilerek gereksiz ameliyatları önlemek ve yaşam kalitesini arttırmak üzere tüm kas iskelet sistemi problemlerinde uygulanmaktadır .Amaç, eklemlerdeki blokaj olarak adlandırılan kısıtlanmış hareketi postüral denge içinde en yüksek derecede ve ağrısız arttırıp fonksiyonu sağlamak ve beden mekaniğini korumaktır.

Refleksoloji

Refleksoloji, vücudumuzdaki organların, kulak, el ve ayaklarda sonlanan sinir uçlarına bası uygulanarak, çeşitli rahatsızlıklara yönelik destek tedavi sağlanan Tamamlayıcı Tıp metodudur. Refleksoloji ile belirli baskı noktalarına çeşitli masajlar yaparak organlardaki bozukluklar iyileştirilmeye çalışılır.

Refleksoloji vücudun kendi kendini tedavi etme yeteneğini harekete geçirme yöntemidir. Bu terapi yöntemi ile CP, migren, bel- boyun fıtıkları, depresyon, konuşma bozuklukları ve kekemelik gibi durumların tedavisi sırasında kullanılıyor.