Çocukları çok sevdiğim için okul öncesi öğretmenliğini meslek olarak tercih ettim. Yıllarca anasınıfı öğretmenliği yaptım. Bu arada her çocuğun farklı olduğunu,hepsiyle farklı bir yol çizilmesi gerektiğini öğrenmiştim.Daha sonraki yıllarda özel öğrenmeye gereksinimli çocuklara öğretmenlik yapma kararı aldım ama ilk defa bu tarz çocuklarla karşılaşacağım için çok endişeliydim. Acaba nasıl davranmalıydım? Nasıl yaklaşmalıydım? Daha sonra işe başladım.İlk etapta ders sürelerini uzatıyordum,karşımdaki bireyleri anlamaya çalışıyordum. Zamanla onların da normal çocuklardan hiçbir farkı olmadığını anladım. Sadece biraz daha hassas davranmak gerekiyordu. Artık onlarda benim için normal birer öğrenciydi. Her birinin çalışma programı farklıydı. Ona göre bir yol izlemek gerekiyordu. Her bireyin farklı yönleri olduğu gibi onların da farklı yönleri vardı. Onlardan çok şey öğrenmiştim. Aslında hayatı kısaca özetliyorlardı. Yaşamın getirdiği zorluklar, mutluluklar, sıkıntılar, eğlenceler gibiydi onların da hayatı. Bazı zaman mutlu,bazı zaman öfkeli ,bazı zaman karmaşık duygular içinde bulunuyorlardı, hayat karmaşası gibi. Onlarla olmak hayatıma yeni bakış açıları kazandırmıştı. Her geçen zamanda yeni şeyler öğretiyorlardı bana. Bu öğrenmişlikle algılarım daha da genişlemişti.
Toplumun bu insanlara karşı önyargıları vardı.Bulunduğum her ortamda onlara nasıl davranılması gerektiğini anlattım. Bir çoğu anlamıştı ama deneyimleri olmadığı için nasıl davranılması gerektiğini tam bilemiyorlardı.Dünyanın birçok yerinde bu bireylere karşı nasıl davranılması gerektiğini bilmeyen insanlar hala var.O yüzden bu konuda tecrübe sahibi olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.Benim görevim onlara iyi bir eğitim verebilmek ve bulunduğum her yerde onların da toplumun bir bireyi olduğunu ve ona göre davranılması gerektiğini anlatmak olacak.Özel eğitim öğretmeni olduğum için kendimle gurur duyuyorum.Her fırsatta onların sesi olmaya devam edeceğim.
Selcan ERGEN
Özel Eğitim Alanı Uzman Öğretici